-
1 vitesse
n f1 rapidité çabukluk♦ en vitesse hızla2 allure hız [hɯz]3 à toute vitesse son hızla4 d'un moteur vites kolu -
2 проноситься
I несов.; сов. - пронести́сь1) hızla geçmekпронести́сь ви́хрем — fırtına gibi gelip geçmek
по шоссе́ на преде́льной ско́рости проноси́лись автомаши́ны — şoseden son hızla arabalar geçiyordu
2) ( о времени) tez geçivermek3) yayılıvermekII сов.1) ( прийти в ветхость от носки) yıpranmak; (altı) delinmek ( продырявиться)2) (пробыть в носке какое-л. время) giyilmek; dayanmak, gitmekбо́льше го́да он (костю́м) не проно́сится — bir yıldan fazlasına dayanmaz
См. также в других словарях:
doludizgin gitmek — 1) son hızla koşmak 2) mec. önüne geçilemeyecek biçimde olmak Kendimi yalnız sanıyor ve talihin arabasında doludizgin gidiyordum. A. H. Tanpınar … Çağatay Osmanlı Sözlük
doludizgin — zf. 1) Son hızla, çok hızlı bir biçimde Bir gün doludizgin boşanan atlarımızla. Y. K. Beyatlı 2) mec. Tam anlamıyla Doludizgin, bir bekârlığın tam tadını çıkaran, renkli, değişken, hızlı bir yaşam sürüyordum. H. Taner Atasözü, Deyim ve Birleşik… … Çağatay Osmanlı Sözlük
inmek — den, er 1) Yüksekten veya yukarıdan aşağıya doğru gelmek, çıkmak karşıtı 2) Bir taşıt veya binek hayvanından yere basmak Tramvayın ön tarafından hızla inerken, arkasından bir sesin bağırdığını gördü. P. Safa 3) Dağ, tepe vb. yüksek bir yerden… … Çağatay Osmanlı Sözlük